Primer Hiperparatiroidi

Primer hiperparatiroidi, PTH’un paratiroid bezi tarafından artmış üretimi sonucu gelişir. Sıklıkla yüksek saptanan kalsiyum seviyesinin araştırılması sonucu saptanır. 

%80-90’da paratiroid dokusunda adenom gelişmesi sonrası, %10-15 oranında hiperplazi, %1-2 oranında da paratiroid kanseri primer hiperparatiroidiye yol açar. Paratiroid bezlerinin büyümesine yol açan etken net değildir. Boyuna düşük doz iyonize radyasyon maruziyeti, ailesel yatkınlık, böbreklerden kalsiyum kaçağı, lityum tedavisi gibi çeşitli faktörler suçlanmaktadır. 

Hiperparatiroidi Belirtileri

Primer hiperparatiroidi sıklıkla asemptomatiktir. Asemptomatik hastalarda serum kalsiyum değerleri hafif ya da aralıklı olarak yükseklik gösterir. Bu durumda 1mg/dl’den daha az bir artış söz konusu olabilir. Kalsiyum değerleri normal olan primer hiperparatiroidi olan hastalar da Yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, hafif kognitif ve nöromüsküler disfonksiyonlar gibi nonspesifik belirtiler olabilir. Bazen de böbrek taşı, iskelet sisteminde bozukluklar olabilir. 

Hiperparatiroidiye bağlı hastalarda böbrek taşı, idrar yollarında taş, çok su içme, çok idrara çıkma, bulantı, kusma, iştahsızlık, kabızlık, pankreatit, mide ülseri, kas güçsüzlüğü, yaygın kemik ağrıları, kemiklerde zayıflık, osteopeni, osteoporoz, yorgunluk, halsizlik şikayetleri olur. Uzun süre yüksek kalsiyum yüksekliği olan hastalarda kalp ritim bozuklukları, kalp hastalıkları ve koma gibi hastalıklar görülmektedir.

Primer Hiperparatiroidi Tanı

Tanı hastanın şikayetleri ve biyokimyasal testler ile konulur. Görüntüleme yöntemleri ise hangi paratiroid bezinin hastalıklı olduğunu ve yerleşimini bize gösterir.

Biyokimyasal test olarak: Parathormon (PTH), kalsiyum, fosfor, 24 saatlik idrarda kalsiyum atılımı, alkalen fosfotaz değerlerinin görülmesi gerekmektedir. 

Görüntüleme: Lokalizasyon teknikleri, biyokimyasal olarak doğrulanmış sporadik primer hiperparatiroidisi olan hastalarda lokalizasyonu belirlemede kullanılmaktadır. Görüntüleme çalışmaları yüksek yanlış pozitiflik oranlarından dolayı tanı aracı olarak kullanıl- mamalıdır. Yine bu testler persistan veya rekürren hastalığı olan ya da önceden servikal eksplorasyon geçirmiş hastalarda da önemlidir. Lokalizasyon çalışmaları, intraoperatif PTH testi ile beraber, cerrahi diseksiyonun kapsamını en aza indirmeye, eş zamanlı tiroit patolojisini tanımlamaya ve ektopik paratiroid dokusunu tespit etmeye yardımcı olabilir. Sestamibi-teknesyum-99m’dir. Sensitivitesi %70-90 arasında değişmektedir. Diğer non-invaziv testler ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, dört boyutlu bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonanstır. Ultrasonografinin sensitivitesi %65-90 arasındadır. Fakat ultrasonografi ve sestamibi-teknesyum-99m birlikte kullanıldığında sensitivite %95’ten fazladır. İnvaziv testler ise ince iğne aspirasyon biyopsisi, ince iğne aspirasyon biyopsisi ile PTH ölçümü, anjiyografi, venöz örnekleme ve intraoperatif PTH ölçümüdür. 

Primer Hiperparatiroidide Tedavi

Ameliyat öncesi hastalıklı paratiroid bezi görüntülenmiş ise Odaklanmış paratiroidektomi operasyonu yapılırken, yeri belli olmayan  paratiroid adenomlarında Dört Bez Eksplorasyon operasyon yapılır.

Odaklanmış cerrahide daha kısa bir kesi ile paratiroid adenomu üzerine düşülerek paratiroid dokusu çıkartılır. Dört bez eksplorasyonda ise 4 paratiroid bezi gözlenir, hastalıklı olan çıkartılır. Hastalıklı olan bulunamaz ise boyunda paratiroid bezinin bulunabileceği her yapı gözden geçirilir. 

Paratiroid bezinin bulunamadığı olgularda görüntülemeler tekrar edilir.

Sekonder Hiperparatiroidi 

Çeşitli nedenlere bağlı olarak hipokalsemi gelişen hastalarda ortaya çıkan, paratiroid hücre hiperplazisi ile karakterize hastalıktır. Sıklıkla kronik böbrek yetmezliği hastalarında karşımıza çıkmakla beraber, daha nadir olarak da D vitamini alımı ya da emilimi yetmezliği, kalsiyum alımı azlığı sonucu ortaya çıkabilir. Kronik böbrek yetmezliği hastalarında 1,25 dihidroksi D vitamini sentez bozukluğuna bağlı olarak gelişir.

Tersiyer Hiperparatiroidi 

Sekonder hiperparatiroidide görülen hiperplazininin otonom özellik kazanması sonucu tersiyer hiperparatiroidi gelişir. Sekonder hiperparatiroidi ve böbrek yetmezliği bulunan hastalarda hiperkalsemi gelişmesi sonucu tanı konulur. 

Hastalara bilateral boyun eksplorasyonu önerilmektedir. Subtotal paratiroidektomi (3.5 paratiroidektomi; en normal gözüken paratiroid bezinin 50 mg’lık kısmı bırakılır) ya da total paratiroidektomi sonrası ön kola paratiroid bez ekimi uygulanabilir. Eş zamanlı timüs dokusu eksize edilebilir.

Paratiroid Kanseri

Paratiroid karsinomları, hiperparatiroidizm hastalarının yaklaşık olarak %1-2’sini oluşturur. Hastaların kalsiyum ve PTH düzeyleri diğer primer hiperparatirodi sebeplerine göre daha yüksek bulunur. 

Paratiroid karsinomu cerrahisinde paratiroidektomi ve aynı taraftaki tiroit lobunun alınması önerilir. Bununla birlikte komşu yağlı gözeli doku ile lenf nodlarının (boyun seviye 6) disseksiyonu da yapılmalıdır. Lateral lenf nodu metastazı varlığında modifiye radikal (fonksiyonel) boyun disseksiyonu önerilir.